Seydikemer’de bir yolüstü mezarlığından geçerken
başladı kış
Kızılçamların altında beyaz taş
alınlarında kara yazı
*
Bir şeyi unutmamaya çalışanlar
Unutuyorlar
Yaralarını, yaralayanlarını, yen içinde kalmamış
İnce bir kabuğa teyelli yaş ağaç kırıklarını
*
Yüzünü anımsamıyorum yüzümün
Rengini hatırlamıyorum rengimin
Sesini hatırlamıyorum sesimin
Bu nisyan hatırlatıyor yaşadığ’mı
*
Kar kokuyor hava, soba dumanı,
Ayağ’na beş numara büyük terlik bir şey anlatacak gibi
Duvarı tutan çiviye asılı çatlak gecekondu aynası kırmızı ellerini belki
Hatırlamıyor, unutmuyor, biliyorum.
*
Kömürden loş bir gülüş çizebilirdim ağzına istesem
Bahar gelse de erimeyecek
yapmadım
Seydikemer’de yolüstü mezarlığında tutulduğum bir tipiden geçerken
başladı hayatın hatıratı
*
Sonrası orman
sonrası deniz
sonrası nisyan
Yorum bırakın